İçeriğe geç

Hikemi tarzı kim ?

Hikemi Tarzı Kim? Sözün Gücü, Bilgeliğin Siyaseti

Giriş: Bir Siyaset Bilimcinin Düşünsel Merakı

Bir siyaset bilimci olarak her zaman şu soruyla başlarım: “Güç nasıl işler ve kim onu hangi yollarla meşrulaştırır?” Fakat bazen gücün kaynağı ne silah, ne yasa, ne de para olur — bazen yalnızca sözdür. Hikemi tarzı, işte bu sözün, yani bilgelikle yoğrulmuş düşüncenin iktidar biçimidir.

Bu tarz, hem edebi hem felsefi bir damarı taşır ama aynı zamanda siyasetin de en eski araçlarından birine, söylemeye dayanır. Hikemi tarzı kim? Bu soru, yalnızca bir edebiyat biçimini değil, aynı zamanda toplumun gücü nasıl anladığını, otoriteye nasıl yaklaştığını ve vatandaşlık bilincini nasıl kurduğunu da sorgular.

Hikemi Tarzının Anlamı: Bilgelik Üzerinden Siyaset

Hikemi tarzı, Arapça kökenli “hikmet” sözcüğünden türemiştir; yani bilgelik, derin düşünce ve hayatın özünü kavrama anlamına gelir. Klasik edebiyat içinde bu tarz, hayat, toplum ve insan üzerine öğüt veren, düşünsel derinliği yüksek söylemler üretir.

Ancak politik bir mercekten bakıldığında, hikemi tarzı yalnızca bir “söz sanatı” değil, ahlaki bir iktidar modelidir.

Bu modelde gücün kaynağı zorbalık ya da otorite değil, ikna, erdem ve bilgeliktir.

Bu açıdan hikemi tarzı, modern siyasal düşüncede Machiavelli’nin “korkulan lider” anlayışına değil; Aristoteles’in erdemli yurttaş fikrine daha yakındır. Hikmetin siyaseti, yönetmeyi değil, anlamayı; hükmetmeyi değil, adil davranmayı hedefler.

İktidar ve Hikemi Tarzı: Sözün Egemenliği

Modern siyaset, genellikle gücü fiziksel, ekonomik veya kurumsal araçlarla ilişkilendirir. Oysa hikemi tarzı, sözün iktidarını temsil eder.

Buradaki güç, emirle değil, fikirle işler.

Toplumlar, güçlü liderlerin değil, bilge sözlerin etrafında da birleşebilirler. Tarih boyunca birçok toplumda, iktidarın temeli bilge kişilerin sözüyle güç bulmuştur — tıpkı antik çağ filozofları, sufiler ya da ozanlar gibi.

Bu açıdan hikemi tarzı, iktidarın yumuşak biçimidir. Zorlayıcı değil, düşündürücü; baskıcı değil, öğretici bir otorite biçimi kurar.

Peki o zaman sormalı: “Gerçek güç, hâlâ iktidarda mı, yoksa bilgelikte mi?”

Kurumlar ve Hikemi Tarzının Siyasetteki Yeri

Her siyasi kurum, kendine özgü bir dil üretir. Bu dil, sadece yönetim araçlarını değil, toplumun nasıl düşüneceğini de şekillendirir. Hikemi tarzı, kurumların diline sızdığında onları ahlaki bir denetime tabi tutar.

Bir yasa çıkar, ama o yasa hikemi bir akılla yazılmışsa, yalnızca düzeni değil, adaleti de temsil eder.

Bir siyasetçi konuşur, ama hikemi tarzda konuşuyorsa, yalnızca destek değil, saygı kazanır.

Bu nedenle hikemi tarzı, modern demokrasiler için bir denge unsurudur. Kurumları güçle değil, erdemle meşrulaştırır.

Çünkü hikemi söz, manipülasyona değil, farkındalığa dayanır. Ve bir toplumun siyasal olgunluğu, onun hikemi dile ne kadar yer verdiğiyle ölçülür.

İdeoloji ve Vatandaşlık Bağlamında Hikemi Tarzı

Her ideoloji bir “hakikat iddiası” taşır. Ancak hikemi tarzı, hakikati sahiplenmek yerine onun peşinden gitmeyi öğütler.

Bu fark, vatandaşlık bilincini doğrudan etkiler. Hikemi vatandaş, sorgulayan ama saygılı, eleştiren ama yıkıcı olmayan bireydir.

Bu vatandaşlık modeli, ideolojik körlüğü değil, aklın özgürlüğünü yüceltir.

Toplumsal düzende hikemi düşünce hâkim olduğunda, siyaset “biz ve onlar” ekseninden çıkar; yerini ortak akıl alır.

Bu nedenle hikemi tarzı, sadece bireysel bilgelik değil, kolektif bilgelik biçimidir.

Erkek Stratejisi, Kadın Hikmeti: Cinsiyet ve Güç Dengesi

Siyaset bilimi çoğu zaman erkek egemen bir dilin içinde doğmuştur: strateji, çıkar, güç, otorite…

Ancak hikemi tarzı, kadınların sezgisel, empatik ve bütünleştirici yönlerini de kapsayan bir söylem biçimidir.

Erkekler stratejiyi inşa eder, kadınlar diyaloğu kurar.

Hikemi tarzı ise bu iki bakış açısını harmanlar: bilgeliği stratejik güçle, sezgiyi rasyonel düşünceyle birleştirir.

Bu açıdan bakıldığında, hikemi tarzı yalnızca bir anlatım biçimi değil; kadınsı bir güç estetiğidir.

Toplumu dönüştüren şey, çoğu zaman gürültülü otoriteler değil, sessiz ama derin bir bilgeliktir.

Sonuç: Hikemi Tarzı, Geleceğin Siyaseti Olabilir mi?

Hikemi tarzı kim? Belki bir şair, belki bir filozof, belki de vicdan sahibi bir yurttaş…

Ama kim olursa olsun, o kişi iktidarın dilini değil, bilginin adaletini konuşur.

Siyasetin en radikal dönüşümü, artık daha fazla güç değil, daha fazla hikmet üretmekten geçiyor olabilir.

Bugün şu soruyu sormanın tam zamanı: “Yönetenin bilgeliği yoksa, yönetilenin özgürlüğü gerçekten var mıdır?”

Hikemi tarzı, işte bu sorunun içinden doğar — bilginin sessiz ama kalıcı iktidarını savunan bir düşünsel miras olarak.

Belki de geleceğin siyasetinde, gücün sesi değil, hikmetin sözü yankılanacaktır.

8 Yorum

  1. Eren Eren

    Hikemi şiir akımının edebiyatımızdaki öncüsü ve en güçlü temsilcisi Nabi ‘dir. Bu nedenle “Hakimane Şiir” akımı “Nabi Ekolü” olarak da bilinir. Hikemî üslup, bir edebî anlayış olarak “ düşünceye dayalı, hikmetli söz söyleme ” olarak tanımlanabilir. 17. yüzyılın ikinci yarısında eserler veren Nabi ile en önemli temsilcisini yetiştiren bu üslup, asıl etkisini sonraki yüzyılda göstermiştir. 14.

    • admin admin

      Eren!

      Önerileriniz, makalenin akışını güçlendirdi, yazıya büyük bir katkı sundu ve daha anlaşılır hale getirdi.

  2. Başkan Başkan

    Hikemî üslup, bir edebî anlayış olarak “ düşünceye dayalı, hikmetli söz söyleme ” olarak tanımlanabilir. 17. yüzyılın ikinci yarısında eserler veren Nabi ile en önemli temsilcisini yetiştiren bu üslup, asıl etkisini sonraki yüzyılda göstermiştir. è Hikemi şiir akımının edebiyatımızdaki öncüsü ve en güçlü temsilcisi Nabi’dir. Nabi Ekolü olarak da bilinen hikemi şiirlerin önemli diğer temsilcisi 18. yy divan şairlerinden Koca Ragıp Paşa’dır.

    • admin admin

      Başkan!

      Katkınız, çalışmanın akademik derinliğini pekiştirdi ve daha kapsamlı bir analiz yapmama yardımcı oldu.

  3. Pala Pala

    è Hikemi şiir akımının edebiyatımızdaki öncüsü ve en güçlü temsilcisi Nabi’dir. Nabi Ekolü olarak da bilinen hikemi şiirlerin önemli diğer temsilcisi 18. yy divan şairlerinden Koca Ragıp Paşa’dır. Türk edebiyatında hamse sahibi olan ve beş mesnevisi elde bulunan şairler Ali Şir Nevai, Hamdullah Hamdi (Yusuf u Züleyha*), Taşlıcalı Yahya, Ahmed-i Rıdvan, Nevizade Atai, Lamii ‘dir. kaynaklarda bulunmayacak bilgiler bu mecmualarda bulunur.

    • admin admin

      Pala! Katılmadığım noktalar oldu ama önerileriniz faydalıydı, teşekkür ederim.

  4. Lal Lal

    Bu tarzın edebiyatımızdaki en önemli ve güçlü temsilcisi olarak Nâbî bilinmektedir. Bu sebeptendir ki, “Hikemî Şiir” akımı “Nâbî Ekolü” olarak da anılır. Nâbî tarzının diğer temsilcileri olarak Sâbit, Sâmi, Seyyid Vehbî, Koca Ragıp Paşa gibi sanatçıların adla- rını burada anmak mümkündür. Bu tarz şiirlere Türk edebiyatının ilk yazılı ürünlerinden itibaren rastlanmakla birlikte, bunların edebiyatımızdaki akım olarak varlığı, XVII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren görülür.

    • admin admin

      Lal!

      Yorumlarınız yazının temel yönlerini geliştirdi.

Eren için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
ilbet yeni giriş adresisplash